Perşembe, Şubat 13, 2025

Bunlara da göz atın

İlgili içerikler

Antibiyotikleri Nasıl ve Ne Süre Kullanmalıyım?

Antibiyotikleri nasıl kullanmalıyım?

Bütün enfeksiyon hastalıklarında yukarıda sözünü ettiğim antibiyotiğin mikrop üzerinde etkili olabilmesi için gerekli olan asgari etkin düzeyler göz önünde bulundurulurak tedavi planı yapılır. Hekiminiz sizin için ne şekilde önerdiyse antibiyotiğinizi öyle kullanmalısınız. Antibiyoiklerle tedavi sırasında açlık veya tokluk (genellikle) çok önemli değildir. Ayrıca ilacın alım sıklığını beslenme sıklığıyla belirlemek bazı sıkıntılara neden olabilir. Günde üç defa, sekizer saat arayla alınması gereken bir ilacı sabah, öğlen ve akşam aldığınızda hastalığınızın tam olarak tedavi olamama riski bulunmaktadır. Bunun nedeni sabah kahvaltı ile öğle yemeği arasında 4-5 saat gibi kısa bir sürenin, ardından öğle ile akşam arasında 6-7 saat gibi istenene yakın bir sürenin, akşam ile sabah arasında ise 12-14 saat gibi çok uzun bir sürenin bulunmasıdır.

Sabah alınan dozun kanda ve dokularda oluşturduğu antibiyotik düzeyi daha düşmemişken öğle yemeğiyle birlikte yeniden alınmasıyla düzey fazlaca artarak istenmeyen etkilere neden olabilir. Burada daha yüksek antibiyotik düzeyleri ile mikropların daha fazla ölecekleri düşünülebilir, ancak vücudun bütün yaşayan hücreleri de adı “yaşam karşıtı” olan bu maddeye yüksek düzeylerle maruz kalmak zorunda kalacaktır. Bu nedenle de istenmeyen ya da yan etkiler, hatta kimi duyarlı kimselerde zehirlenmeler bile olabilir.

Antibiyotik tedavisinin beslenme sıklığı ile uyuşturularak düzenlenmesinin esas sıkıntısı ise akşam alınan doz ile sabah alınan doz arasında 12-14 gibi çok uzun bir sürenin olmasıdır. Akşam alınan dozdan sonra antibiyotiğin düzeyi sabaha karşı etkili olamadığı düzeylere kadar düşecektir. Bu da hastalığın etkin tedavisinin aksamasına, dahası mikropların tabiri yerindeyse azıcık nefes almalarına ve kendilerini toparlamalarına ve daha güçlü saldırmalarına ve direnç geliştirmelerine neden olabilir.

Antibiyotiği ne süre kullanmalıyım?

Enfeksiyon hastalıklarına neden olan etkenler bakteri yani mikroplardır ve bir hastalığın olması için üç-beş mikrop yeterli değildir. İnsan gibi oldukça büyük bir canlıda hastalık oluşturmak için milyarlarca hatta trilyonlarca mikrobun bulunması gerekir. Dolayısıyla bir enfeksiyonda hastalık etkeni olan çok sayıda “düşman” bulunmaktadır.

Hekim hastalığı teşhis ettiğinde mikroba yönelik antibiyotiği seçer ve bunu hastasına reçete ile verir. Hekim tedavi süresini de mutlaka belirtir ve örneğin bu ilacı 7 gün kullanmalısınız der (tedavi süresi enfeksiyon hastalığına ve etkenine bağlı olarak bazen daha uzun veya daha kısa olabilir). Biz de 2-3 gün kadar kullandıktan sonra kendimizi iyi hissetmeye başlayınca ilacı almayı bırakırız.

İşte bu durumda bakın neler oluyor: Diyelim ki hasta olduğumuz anda vücudumuzda bir milyon mikrop vardı ve hekimimiz bize bir antibiyotik verdi, biz de ilk dozunu aldık, ilk dozla birlikte mikropların % 10’unun öldüğünü, geriye 900 bin mikrop kaldığını hayal edelim, yukarıda söz ettiğim şekilde kullandık ve tam saatinde ikinci dozunu aldık ve bir % 10 daha öldü, 810 bin mikrop kaldı. Bu arada şunu da belirtmeliyim ilk ölenler zaten süs havuzunda bile boğulacak kadar zayıf olanlardır ve de kalanlar en güçlüleridir. Bu şekilde düzenli olarak günde üçer dozdan kullanmaya devam ettiğimizde 9. dozdan sonra vücutta kalan mikropların sayısı ilk baştakinin yaklaşık % 60’ından fazlası ölmüş olur. Büyük miktarda “düşman” yok olduğu için de biz artık kendimizi eskisi kadar hasta hissetmeyiz, dahası iyi hissederiz ve ilaç kullanmayı bir anda bırakırız.

Peki geri kalan az sayıda mikrobun en önemli özelliği nedir? Evet doğru tahmin ettiniz en sağlam olanlardır ve dahası bir savaştan deneyim kazanarak çıkmışlardır, yani artık sizin taktiklerinizi de bilmektedirler. Bundan sonra bu sağlam, deneyimli ve yeni taktiklere sahip “düşmanların” ne yapacaklarını tahmin etmek hiç de zor değil. Bu durumda kendimizi ne kadar iyi hissetsek de antibiyotik tedavinin sonuna kadar devam ettirmek son derece akıllıca olacaktır. Hatta diyebilirim ki mikroplara karşı antibiyotikler yardımıyla yapılan savaşta en önemli ve kritik günler kendimizi iyi hissettiğimiz günlerdir.

Prof. Dr. Atilla Karaalp

Prof. Dr. Atilla Karaalp, Antibiyotikleri Nasıl Kullanmalıyım?, 2018

Popüler Gönderiler