Cuma, Mart 29, 2024

Bunlara da göz atın

İlgili içerikler

Bağırsak İnkontinensi (Gaz ve dışkı kaçırma) Neden Olur?

Bağırsak inkontinensi ne demektir?

Bağırsak inkontinensi sıvı yada katı dışkı veya gaz kaçırmaya verilen addır. Hafif şeklinde gaz kaçırma görülürken, ileri şeklinde sıvı veya katı dışkı da kaçırma görülebilir. Sağlıklı bir kişide gaz ve dışkı tutmada etkili olan faktörler: ruhsal durum, dışkının hacmi, dışkının sıklığı, rektumun (kalın bağırsağın son kısmı) genişleme özelliği, makat kaslarının (anal sfinkter) gücü, makat bölgesindeki (anorektal bölge) sinirlerin durumu ve makat (anorektal) reflekslerdir.

Prof. Dr. Korhan Taviloğlu`nun diğer makalelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Bağırsak inkontinensi ne sıklıkta görülür?

Gaz ve dışkı kaçırma (bağırsak inkontinensi) toplumun % 1-18’ini, kadınların % 4-24’ünü ve erkeklerin % 5’ini etkilemekte ve hastalarda çok ciddi sosyal sorunlara neden olmaktadır. Olguların ciddi bir bölümünde soruna ‘’idrar kaçırma’’ da eşlik etmektedir. Dışkı kaçırma kadınlarda, erkeklere oranla 8 kat daha fazla görülür. Aynı şekilde, 65 yaş üzerindeki kişilerde gaz ve dışkı kaçırma sıklığı artar. Özellikle, karın içi basıncının arttığı ağır yük kaldırma, çekme hareketi, öksürme, hapşırma gibi durumlarda gaz ve dışkı kaçırmanın kolaylaştığı bilinmektedir. Bu tür olguları, Üroloji, Kadın Hastalıkları ve Genel Cerrahi Uzmanları’nın birlikte takip etmesi gerekir.

Gaz kaçırma ve dışkı kaçırma neden olur?

  • Çatı veya leğen kemiğinde olan şiddetli yaralanmalar: pelvik taban kaslarında gelişen hasar, yetersizlik ve zayıflık nedeniyle
  • Makat bölgesi ameliyatları: makat fistülü (anorektal fistül, perianal fistül, anal fistül), makat çatlağı (anal fissür), hemoroid (basur) ameliyatları sonrasında
  • Kadınlarda doğum sırasında oluşan yaralanmalar: aşırı zorlanma nedeniyle makat kaslarında (anal sfinkter) yırtılma olabilir. Bazı yırtıklar hemen doğum sonrasında belirti verirken, bazıları yıllar sonra ortaya çıkabilir. Gordon ve Schouten 1993-2004 yılları arasında yayınlanan 14 ayrı doğum sonrasında sfinkter yaralanması inceledikleri derlemede toplam 1,458 doğumda yaralanma oranını ortalama % 25 (% 7-41 aralığında) olarak belirlemişlerdir. Diğer çalışmalarda da bir kez doğum yapan kadınlarda ortalama % 27 oranında sfinkter hasarı belirlenmiştir. Sezaryenle gerçekleşen doğumlar sonrasında hiç sfinkter hasarı belirlenmezken, vakumla gerçekleşen doğumlardan sonra % 28-50 oranında ve forsepsle gerçekleşen doğumlardan sonra % 13-83 oranında sfinkter hasarı belirlenmiştir.
  • Sfinkterotomi girişimi sonrasında: Khubchandani ve Reed’in 1989 yılında yayınladıkları çalışmalarında makat çatlağı veya hemoroidameliyatları sırasında uygulanan lateral internal sfinkterotomi girişimi sonrasında % 35 oranında gaz kaçırma, % 22 oranında çamaşırı kirletme ve % 5 oranında dışkı kaçırma görüldüğünü bildirmişlerdir.
  • Makat bölgesi yaralanmaları: trafik kazası, yüksekten düşme, bıçaklanma, kurşunlanma, vb.
  • İleri yaşla birlikte makat kaslarının (anal sfinkter) gevşemesi
  • Makatın kontrolsüz bir şekilde genişletilmesi (anal dilatasyon)
  • Aşırı miktarda dışkı gevşetici (laksatif) kullanımı
  • İltihapli ishaller (amip, dizanteri, vb.)
  • İltihabi bağırsak hastalığı (Crohn hastalığı, ülseratif kolit)
  • Rektum kanseri
  • Doğumsal bazı hastalıklar (myelomeningosel)
  • Multipl skleroz (MS hastalığı)
  • Bunama
  • Tabes dorsalis hastalığı
  • İnme sonrasında gelişen felç
  • Şeker hastalığına (diyabet) bağlı gelişen nöropati (sinir hasarı)
  • Bazı beyin ve omurilik tümörleri
  • İleri evredeki rektal prolapsus veya procidentia (makat sarkması) vakalarında: % 50 oranında inkontinens görülür.
  • Rektosel: rektum adı verilen kalın bağırsağın son bölümünün vajina (hazne) içine fıtıklaşması durumunda görülür.
  • Tenesmus varlığı veya sürekli ıkınma yapan kişilerde
  • Işın tedavisi (radyoterapi) sonrasında
  • Nedeni bilinmeyen (idyopatik) olgular

Gaz kaçırma ve dışkı kaçırma nasıl sınıflandırılır? 

Gaz ve dışkı kaçırmayı veya inkontinensi sınıflandıran, Browning ve Parks, Rockwood, Jorge ve Wexner, Pescatori, Vaizey ve diğer gruplar tarafından tanımlanan çeşitli skorlama sistemleri bulunmaktadır. Bu sistemlerde genellikle skor büyüdükçe, durumun ağırlaştığına işaret eder. Bu sistemler içinde en yaygın olarak 1983 yılında Browning ve Parks tarafından tanımlanan sistem ile 1993 yılında Jorge ve Wexner tarafından tanımlanan sistem kullanılmaktadır. Ayrıca, Rothenberger, Vaizey, FISI gibi seyrek kullanılan skorlama sistemleri mevcuttur.

Browning ve Parks inkontinens sistemi

Kategori A: hem katı, hemde sıvı dışkıyı ve gazı tutar (normal kontinens)
Kategori B: katı dışkıyı tutar, sıvı dışkıyı genellikle tutar, gazı tutamaz
Kategori C: katı dışkıyı tutar, sıvı dışkıyı ve gazı tutamaz
Kategori D: katı dışkıyı tutamaz

Jorge ve Wexner inkontinens sistemi

Kaçırma türüHiçbir zamanNadirenBazenGenellikleHer zaman
Katı dışkı01234
Sıvı dışkı01234
Gaz01234
Bez bağlar01234
Yaşam kısıtlaması01234

Tam tutma: 0 puan, hiç tutamama: 20 puan.

Prof. Dr. Korhan Taviloğlu`nun diğer makalelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Gaz kaçırma ve dışkı kaçırma durumunda tanı nasıl konulur?

  • Doktor muayenesi: parmakla muayene ile makat kaslarındaki zayıflık anlaşılabilir. Geçmişte yaşanılan olayların bilinmesi çok önemlidir. Doğum sırasında bebeğin başının kolay çıkmaması halinde forseps denilen metal kaşıkların kullanımı veya yine bebeğin başının rahat çıkabilmesi için kadınlık organına bir kesi (epizyotomi) yapılmış olması o bölgede sinir hasarı oluşturabilir.
  • Endoskopi: anoskopi, rektoskopi, sigmoidoskopi, kolonoskopi
  • Anorektal manometri: ile makat içine bir kateter yerleştirilerek hastaya makat kaslarını kasması ve gevşetmesi istenilir ve basınçlar kaydedilir. Tanı değeri % 88-96 arasındadır.
  • Anorektal elektromiyografi: dış makat kası veya eksternal anal sfinktere elektrod yerleştirilerek kas gücü ölçülür.
  • Defekografi: makat kanalının içine baryum adı verilen kireç benzeri ilaç doldurularak röntgen çekilir ve anorektal açı ölçülür ve bu değerlendirme sonucunda hastanın dışkı tutma yeteneği hakkında araştırma yapılır.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile makat kaslarının durumu, kasta bir yırtık olup olmadığı belrilenir. Makat içine ‘coil’ adı verilen özel spiral yerleştirilirse makat sıkma basınçlarını da ölçebilmek mümkündür.
  • Ultrasonografi: endoanal ultrasonografi – EAUS veya endorektal ultrasonografi – ERUS ile makat kaslarındaki yaralanma bölgesi gösterilebilir. Tanı değeri % 90-100 arasındadır.
  • Balon atılım testi: Makat içine yerleştirilen su ile dolu bir balonu, hastaya makat dışına itmesi istenilir. Balon 50-60 ml sıvı ile şişirildiğinde hasta balonu makat içinde tutamazsa inkontinens tanısı alır.

Gaz kaçırma ve dışkı kaçırma nasıl düzeltilebilir?

Diyet düzenlemeleri

Kegel egzersizleri: İlk olarak 1940’lı yıllarda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan Arnold Kegel tarafından tanımlanmıştır. Kegel egzersizleri ile pelvik (çatı kemiği) taban kaslarının güçlendirilmesi hedeflenir. Makat kaslarının adeta gaz ve dışkı gelince sıkarak engel olunduğu gibi kasılıp gevşetilmesi prensibine dayanır. Her egzersizde 15-20 defadan beş set yani toplam 75-100 kez yapılır ve günde dört kez tekrarlanır ve günlük toplamda ise 300 kez yapılması önerilir. Benzer şekilde iki dizi birbirine yaklaştırarak günde üç set 10’ar kez (toplam 30 kez) kapatıp açma şeklinde bir egzersiz veya dizlerin arasına küçük bir top yerleştirerek günde üç set 10’ar kez (toplam 30 kez) dizleri içeri yönde sıkıştırma önerilmektedir.

İlaçlar: bağırsak hareketlerini yavaşlatan ve kabız bırakan difenoksilat hidroklorid, loperamid, aktif kömür, pektin, bizmut türevleri, amitriptilin ve morfin türevi ilaçlar tercih edilir.

Bağırsağın rektum bölümünü ilgilendiren kolit veya rektit durumlarında altta yatan hastalığın tedavi edilmesi

İnteraktif biofeedback: pelvik taban yetersizliği durumunda kullanılır ve amaçları hastaya makat kaslarını doğru şekilde kasmasını öğretmektir. Tedavinin başlıca üç aşaması vardır: dış makat kasının (eksternal anal sfinkter) egzersizi, makattaki katı ve sıvı dışkı ile gaz hislerinin ayırımının öğrenilmesi, dışkı gelince iç ve dış makat kasları arasındaki koordinasyonun öğretilmesidir. Bir eğitim seansı ortalama olarak 1-2 saat kadar sürer ve daha sonraki uygulamalar ise 10-15 dakika süre alır. Seanslara yaklaşık üç ay süre ve günde iki kez olarak ile devam edilir. Bu tür cihazlar aynı şekilde, idrar kaçırma (üriner inkontinens) ve nörojen mesane adı verilen çok sık idrar gitme sorunlarında da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Makat kasları stimülasyonu: makat içine serçe parmağı inceliğinde bir plastik (anal prob) yerleştirilir ve düşük akımlarla makat analı içine elektriksel uyarılar verilerek, makat kasları güçlendirilmeye çalışılır. Hafif ve orta şiddetli gaz ve dışkı kaçırma olgularında etkilidir. Çalışma süresi ortalama 10 dakika civarındadır. En az üç ay kadar çalışmanın yapılması önerilir.
Kime uygulanmaz: kalp pili olanlar, kalpte ritim sorunu (aritmi) olanlar, sara (epilepsi) hastası olanlar, hamilelerde, makatta iltihabi durumu olanlara uygulanmamalıdır.

Sakral sinir stimülasyonu: PTNS (percutaneous tibial nerve stimulation veya perkütan tibial sinir stimülasyonu) sıklıkla idrar kaçırma (üriner inkontinens) ve nörojen mesane durumunda yaygın olarak kullanılmakta ve son yıllarda gaz ve dışkı kaçırma içinde kullanılmaktadır. İşleme bağlı görülen komplikasyonlar: sinire uygulama noktasında ağrı, enfeksiyon, elektrod kayması vb. sorunlardır. Bu yöntem ile hastaların yakınmalarında % 30-90 arasında düzelme gözlenmiştir.

SECCA®: radyofrekans (RF) dalgaları ile kontinensin tekrar geriye kazandırılması amaçlanır, son yıllarda en etkin tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. ABD’de diğer ülkelere oranla daha popüler olmuştur.

Tıpa uygulaması: Ortalama 12 saat süre ile polüretan süngerden yapılmış fitil şeklinde bir tıpa uygulaması ile % 80 civarında inkontinensin düzeldiği belirlenmiştir.

Hiperbarik oksijen (HBO) tedavisi

Suni sfinkter: makatta perine bölümünden, suni olarak gaz ve dışkı tutma kasının yerini tutacak cihaz yerleştirilir. Takiplerde % 0-25 oranında enfeksiyon gelişmiş ve % 28-53 oranında ikincil ameliyat, % 20-40 oranında ise cihazın çıkartılması gerekmiştir.

Dış makat kası onarımı (sfinkteroplasti): dış makat kası veya eksternal anal sfinkter sıklıkla önde yaralandığı bölgeden ortalama 6-9 adet emilen türde dikiş ile onarılır. Bazı cerrahlar iç ve dış makat kaslarını birlikte dikerken, bazıları iç makat kası (internal anal sfinkter) ve dış makat kasını (eksternal anal sfinkter) ayrı ayrı dikerler. Bu şekilde onarım yapılan 7 ayrı seri incelendiğinde, birinci yılda % 62-76, ikinci yılda % 59-65, üçüncü yılda % 51-60, beşinci yılda % 45-50 ve onuncu yılda % 40 başarıya ulaşıldığı görülmektedir.

Pelvik taban onarımı: Bu yöntem ilk olarak 1975 yılında Sir Alan Parks tarafından tanımlanmış ve 1980’li yıllarda yaygınlaşmıştır. İç makat kası (internal anal sfinkter) ile dış makat kası (eksternal anal sfinkter) arasındaki ‘’intersfinkterik alan’’ olarak adlandırılan bölgede çalışılır. Dış makat kası ve puborektal kas arasından ‘’levator ani’’ kasına ulaşılır 2/0 kalıcı dikişlerle lifleri dikilir ve aynı işlem sırası ile ‘’pubokoksigeus’’ ve ‘’puborektal’’ kaslara uygulanır. Bu tedavi yöntemi ile yakınmalarda % 35-88 arasında düzelme, uzun dönemde de gaz ve dışkıyı tutma (kontinens) açısından % 6-38 başarı elde edilmiştir.

Grasilis neosfinkteri (dinamik grasiloplasti): uyluk iç tarafında yer alan grasilis kasından suni sfinkter yaratılıp aralıklı olarak elektriksel uyarı verilir. Bu teknik ile % 45-80 arasında başarı oranları elde edilmiştir.

Kalça kası interpozisyonu: gluteal kası makat kasına transfer edilir.

Şiddetli vakalarda kolostomi uygulaması

Kitle oluşturan enjeksiyon maddeleri: Bu tür maddeler ilk olarak Üroloji Uzmanları tarafından kullanılmıştır. Gaz ve dışkı tutmanın cerrahi tedavisindeki yöntemlerin başarı oranlarının yüksek olmaması bazı kimyasal maddeleri enjekte ederek, kitle etkisi oluşturarak makat kaslarını güçlendirme seçeneğini getirmiştir. Bu maddeler cerrah tarafından makat kanalındaki iç yüzeyin bir alt tabakası olan submukoza bölümüne bir enjektör yardımı ile enjekte edilir. Bu maddelerin makat kaslarında zayıflık olan bölgeye veya çevresel olarak enjekte edilebilir. Kitle oluşturan maddeler çevresel olarak verildiğinde, hemoroid yastıkçıklarının yer aldığı saat 3,7 ve 11 hizasına enjekte edilmesi önerilmektedir. Gaz ve dışkı kaçırma için yapılacak bu enjeksiyonun; makat kanalında dişli çizginin (dentate line) hemen üzerinden hemoroid pakeleri içine veya maddenin geri kaçışını önlemek için makat kaslarını kat ederek (transsfinkterik) lokal anestezi veya genel anestezi altında verilmesi önerilir. Hasta sol yan pozisyonda yatırılır ve önceden lavman yapılır, koruyucu olarak antibiyotik verilira)

Yağ enjeksiyonu: Yan etki olarak bu parçacıkların damar yolu ile akciğere kaçabildikleri ve burada tıkanıklığa yol açarak, ölümcül komplikasyonlar yaratabildikleri bildirilmiştir.

PTFE (politetetrafloroetilen): 4 μm to 100 μm çapta olurlar (Dupont, Shiner, TX, ABD). Ancak, yan etki olarak bu parçacıkların damar yolu ile lenf bezleri, akciğer, böbrek, beyin, dalak vb. organlara kaçabildikleri ve burada pıhtı veya tıkanıklığa yol açabildikleri belirlenmiştir.

PTQ implantı: 100 μm to 450 μm çaptaki polyvinylpyrrolidone parçacıklarının enjekte edilmesi prensibine dayanır. Ortalama olarak 3 x 2.5 ml ve maksimum olarak 10 ml verilir.d) GAX: glutaraldehyde cross-linked kollajen (Contigen: Bard, Covington, GA, ABD) maddesi enjekte edilir. Ameliyata göre % 20 oranında başarı oranı düşüktür.

Kalsiyum Hidroksilapatit: kemik ve dişin ana maddesi olan 75 μm to 125 μm çaptaki kalsiyum hidroksilapatit (Coaptite: Bioform, Franksville, WI, ABD) maddesi diş, ortopedi ve kalp kapaklarının tedavisinde kullanılan bir maddedir. Bu madde rahatlıkla röntgende görülebilir (radyo-opak) olması nedeniyle sonradan kontrolü da yapılabilir.

Defluks: 120 μm çaptaki dekstranomer /hyaluronik asit (Dx/HA) kopolimer; (Zuidex: Q-Med, Uppsala, İsveç) partiküllerinden oluşur.

Permakol: Domuz deri kollajenidir (Tissue Sciences Laboratories, Covington, GA, ABD).

Enteryx: etilen vinil akol kopolimeridir (Boston Scientific, Natick, MA, ABD).

Durasphere: (Carbon Medical Technologies, St. Paul, MN, USA) 212 – 500 μm çaptaki beta glukan içeren su bazlı partiküllerdir. Üroloji alanında da kullanılmıştır. Yan etki olarak kalça ağrısı ve huzursuzluk gözlemiştir.

Gatekeeper: 2.1 cm uzunluğunda ve 1.2 mm çapında HYEXPANTM (polyacrylonitrile), silindirlerdir (THD, Correggio, İtalya). Ratto ve ark. 2011yılında 14 olguluk serilerini yayınlamışlardır. En az 6 aydan beri yakınmaları devam eden hastalar seçilmektedir. Makattan 2 cm uzaklıkta saat 3,6,9,12 hizalarına dört adet kesi yapılır. Özel bir tabancası aracılığı ile iç makat kası ve dış makat kası arasındaki ‘’intersfinkterik alan’’ adı verilen boşluğa genel veya lokal anestezi altında ve direkt olarak yada endorektal ultrasonografi yardımı ile silindirler tabancası ateşlenerek yerleştirilir. Uygulamadan 24 saat içinde etkisi başladığı ifade edilmektedir.

Manyetik anal sfinkter (MAS): titanyum’dan yapılan metalik bilyelerden oluşan bir sistemdir. Makat etrafına tek bir kesi yapılarak, her iki makat kası arasındaki alana (‘’intersfinkterik alan’’) yerleştirilir.

Kök hücre nakli: dışkı ve gaz kaçırma sorunu için bazı ön çalışmalarda kök hücre nakli ile olumlu sonuçlar alındığı bildirilmektedir.

Uygulama: Bu tür kitle oluşturan maddeler, makat kaslarının zayıf noktaları radyolojik olarak belirlenerek o noktalara enjekte edilebilir veya kasın etrafına verilebilir. Makat etrafına, makat derinliğine, iç yüzeyin hemen üstüne (submukozal), makat kaslarının arasına (intersfinkterik) ve makat kaslarını kat ederek (transsfinkterik) enjekte edilen olgular mevcuttur. Bazı cerrahlar deneyimlerine göre makat kaslarını parmakla hissederek iğnenin yönünü belirlerken, diğer grup cerrahlar endoanal ultrasonografi – EAUS veya endorektal ultrasonografi – ERUS ile makat kaslarındaki yaralanma bölgesi bularak maddeyi enjekte ederler.

Bu maddelerin vücut ile uyumlu olması, alerji yapmaması, kansere yol açmaması, yer değiştirmemesi (migrasyon) ve kalıcı sonuçlar vermesi tercih edilir.

Anestezi: Uygulamalar lokal anestezi veya genel anestezi altında gerçekleştirilebilir.

Komplikasyonlar: Enfeksiyon (% 10), lenf bezleri, akciğer, böbrek, beyin, dalak vb. uzak organlara pıhtı (emboli) kaçması, ağrı (% 25-30), hissizlik % 12-15, alerji, zaman içinde maddenin erimesi veya parçalanmasına bağlı olarak etkisinin azalması, ikincil ameliyat gereksinimi, kullanılan kitle oluşturan maddenin çıkartılması gerekliliği gibi sorunlar görülebilir.

Tedavinin başarısı: Bu maddeler ile tedavi edilen hastaların % 68’inde, yakınmaların % 50’den fazla oranda gerilediği görülmüştür.

 

Prof. Dr. Korhan Taviloğlu, Bağırsak İnkontinensi (Gaz ve dışkı kaçırma) , 2018

Kaynaklar

  1. Peterson AC, Sutherland JM, Liu G, et al. Evaluation of the fecal incontinence quality of life scale (FIQL) using item response theory reveals limitations and suggests revisions. Qual Life Res 2018 Mar 5. doi: 10.1007/s11136-018-1826-3.
  2. Singh S, Bhargava B, Vasantha P, et al. Clinical evaluation of a novel intrarectal device for management of fecal incontinence in bedridden patients. J Wound Ostomy Continence Nurs 2018; 45 (2): 156-162.
  3. Rizk DE. Towards a more scientific approach to measuring barriers to seeking health care in women with fecal incontinence: the BCABL questionnaire. Int Urogynecol J 2017 Feb 10. doi: 10.1007/s00192-017-3287-6.
  4. Ribas Y, Coll M, Espina A, et al. Initiative to improve detection of faecal incontinence in primary care: The GIFT Project. Fam Pract 2017 Feb 13. doi: 10.1093/fampra/cmx004.
  5. Jangö H, Langhoff-Roos J, Rosthøj S, et al. Recurrent obstetric anal sphincter injury and the risk of long term anal incontinence. Am J Obstet Gynecol 2017 Feb 12. pii: S0002-9378(17)30250-8. doi: 10.1016/j.ajog.2017.02.010.
  6. Rydningen M, Dehli T, Wilsgaard T, et al. Sacral neuromodulation compared w<<ith injection of bulking agents for faecal incontinence following obstetric anal sphincter injury – A randomised controlled trial. Colorectal Dis 2017 Feb 17. doi: 10.1111/codi.13632.
  7. Staller K, Townsend MK, Khalili H, et al. Menopausal hormone therapy is associated with increased risk of fecal incontinence in women after menopause. Gastroenterology 2017 Feb 13. pii: S0016-5085(17)30154-3. doi: 10.1053/j.gastro.2017.02.005.
  8. Bischoff A, Bealer J, Peña A. Critical analysis of fecal incontinence scores. Pediatr Surg Int 2016 Jun 29.
  9. Gump K, Schmelzer M. Gaining control over fecal incontinence. Medsurg Nurs 2016; 25 (2): 97-102, 96.
  10. Costilla VC, Foxx-Orenstein AE, Mayer AP, et al. Office-based management of fecal incontinence. Gastroenterol Hepatol (N Y) 2013; 9 (7): 423-433.
  11. Barussaud ML, Mantoo S, Wyart V, et al. The magnetic anal sphincter in faecal incontinence: is initial success sustained over time? Colorectal Dis. 2013; 15 (12): 1499-1503.
  12. Romaniszyn M, Rozwadowska N, Nowak M, et al. Successful implantation of autologous muscle-derived stem cells in treatment of faecal incontinence due to external sphincter rupture. Int J Colorectal Dis 2013; 28 (7): 1035-1036.
  13. Barussaud ML, Mantoo S, Wyart V, et al. The magnetic anal sphincter in faecal incontinence: is initial success sustained over time? Colorectal Dis 2013; 15 (12): 1499-1503.
  14. Chiarioni G, Palsson OS, Asteria CR, et al. Neuromodulation for fecal incontinence: An effective surgical intervention. World J Gastroenterol 2013; 19 (41): 7048-7054.
  15. Bernstein M. Novel treatment of fecal incontinence with an injectable biocompatible tissue bulking agent. Gastroenterol Hepatol (N Y) 2012; 8 (7): 459-461.
  16. Halland M, Talley NJ. Fecal incontinence: mechanisms and management. Curr Opin Gastroenterol 2012; 28: 57-62.
  17. Lam TJ, Mulder CJ, Felt-Bersma RJ. Critical reappraisal of anorectal function tests in patients with faecal incontinence who have failed conservative treatment. Int J Colorectal Dis 2012; 27 (7): 931-937.
  18. Kang HW, Jung HK, Kwon KJ, et al. Prevalence and predictive factors of fecal incontinence. J Neurogastroenterol Motil 2012; 18 (1): 86-93.
  19. Fruehauf H, Fox MR. Anal manometry in the investigation of fecal incontinence: totum pro parte, not pars pro toto. Digestion 2012; 86 (2): 75-77.
  20. Norton C, Cody JD. Biofeedback and/or sphincter exercises for the treatment of faecal incontinence in adults. Cochrane Database Syst Rev 2012: CD002111.
  21. Ratto C, Parello A, Donisi L, et al. Novel bulking agent for faecal incontinence. Br J Surg 2011; 98 (11): 1644-1652.
  22. Hayden DM, Weiss EG. Fecal incontinence: etiology, evaluation, and treatment. Clin Colon Rectal Surg 2011; 24 (1): 64-70.
  23. Pascual I, Gómez Cde C, Ortega R, et al. Sacral nerve stimulation for fecal incontinence. Rev Esp Enferm Dig 2011; 103 (7): 355-359.
  24. Hussain ZI, Lim M, Stojkovic SG. Systematic review of perianal implants in the treatment of faecal incontinence. Br J Surg. 2011; 98: 1526-1536.
  25. Leung FW. Treatment of fecal incontinence – review of observational studies (OS) and randomized controlled trials (RCT) related to injection of bulking agent into peri-anal tissue. J Interv Gastroenterol 2011; 1 (4): 202-206.
  26. Maeda Y, Laurberg S, Norton C. Perianal injectable bulking agents as treatment for faecal incontinence in adults. Cochrane Database Syst Rev 2010: CD007959.
  27. Boselli AS, Pinna F, Cecchini S, et al. Biofeedback therapy plus anal electrostimulation for fecal incontinence: prognostic factors and effects on anorectal physiology. World J Surg 2010; 34 (4): 815-821.
  28. Whitehead WE, Borrud L, Goode PS, et al. Fecal incontinence in US adults: epidemiology and risk factors. Gastroenterology 2009; 137: 512-517.
  29. Vaizey CJ, Maeda Y. Injectable Bulking Agents. In: Fecal incontinence: diagnosis and treatment. Ratto C, Doglietto GB (eds), p 221-226, Springer, Milan, Italy, 2007.
  30. Ogilvie JW, Madoff RD. Sphincteroplasty: In: Fecal incontinence. Ratto C, Doglietto GB (eds), S 171-177, Springer Verlag, Milan, Italy, 2007.
  31. Baeten CGMI, Melenhorst J. Dynamic Graciloplasty. In: Fecal incontinence: diagnosis and treatment. Ratto C, Doglietto GB (eds), s 185-191, Springer, Milan, Italy, 2007.
  32. Lehur PA, Meurette G. The artificial bowel sphincter in the treatment of severe fecal incontinence in adults. In: Fecal incontinence: diagnosis and treatment. Ratto C, Doglietto GB (eds), s 193-203, Springer, Milan, Italy, 2007.
  33. Matzel KE. Sacral nerve stimulation. In: Fecal incontinence: diagnosis and treatment. Ratto C, Doglietto GB (eds), s 211-220, Springer, Milan, Italy, 2007.
  34. Vaizey CJ, Maeda Y. Injectable Bulking Agents. In: Fecal incontinence: diagnosis and treatment. Ratto C, Doglietto GB (eds), s 221-227, Springer, Milan, Italy, 2007.
  35. Gordon PH, Schouten WR. Perianal and anal canal neoplasms. In: Principles and Practice of Surgery for the Colon, Rectum, and Anus p 293-331. Eds: Gordon PH, Nivatvongs S, Informa, 2007, USA.
  36. Vaizey CJ, Carapeti E, Cahill JA, et al. Prospective comparison of faecal incontinence grading systems. Gut 1999; 44: 77-80.
  37. Rockwood TH, Church JM, Fleshman JW, et al. Patient and surgeon ranking of the severity of symptoms associated with fecal incontinence: the fecal incontinence severity index. Dis Colon Rectum 1999; 42: 1525-1532.
  38. Jorge JM, Wexner SD. Etiology and management of fecal incontinence. Dis Colon Rectum 1993; 36:77–97.
  39. Khubchandani IT, Reed JF. Sequelae of internal sphincterotomy for chronic fissure in ano. Br J Surg 1989; 76:431–434.
  40. Rothenberger DA. Anal incontinence. In: Cameron JL, editor. Current surgical therapy-3. Philadelphia: BC Decker; 1989, p.186-94.
  41. Browning GP, Parks AG. Post anal repair for neuropathic fecal incontinence: correlation of clinical result and anal canal pressures. Br J Surg 1983; 70: 101–104.
  42. Parks AG. Anorectal incontinence. P Roy Soc Med 1975; 68: 681-690.

Popüler Gönderiler