Cuma, Nisan 19, 2024

Bunlara da göz atın

İlgili içerikler

Bağışıklık Sistemimizi Kansere Karşı Programlamak

Kanser hücreleri hem ilaçlar, hem de vücudun doğal savunma hattı için tehlikeli hedefler olabilir.

Ancak, vücudun patojenleri ve ölü hücreleri yiyenler makrofajlarına yeni bir yaklaşım, kanser immünoterapisine yeni bir destek sağlayabilir.

İmmünoterapi, vücudun kansere karşı kendi bağışıklık tepkisini arttırmaya odaklanan bir tedavi türüdür.

Bu tip terapi son birkaç yıl içinde daha popüler hale geldi ve araştırmacılar kanser hücrelerinin ve özel bağışıklık hücrelerinin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini daha iyi anlamayı öncelik haline getirdi.

Yeni bir çalışmada, Abramson Kanser Merkezi’nden bir araştırmacı ekibi, kanser hücrelerine saldıracak makrofajların nasıl “teşvik edileceğini” araştırdı.

Makrofajlar, bağışıklık sisteminin bir parçasını oluşturan ve rolü, potansiyel olarak zararlı yabancı parçacıkları “yemek” ve hücresel kalıntıları temizlemek olan beyaz kan hücreleridir.

Araştırmacılar, kanser hücrelerinin, normalde kendilerini CD47 adlı bir protein aracılığıyla “beni yeme” olarak çeviren bir sinyal göndererek kendilerini bu bağışıklık hücrelerine karşı koruduğunu açıklar.

Mevcut araştırmada – bulguları Nature Immunology dergisinde yer alan – ekip, CD47’nin “beni yeme” sinyalini görmezden gelmeleri ve kanser tümörlerine saldırmaya başlamaları için makrofajları “yeniden bağlamanın” bir yolunu buldu.

Kansere Karşı Bağışıklık Hücrelerini ‘Doldurma’

Araştırmacılar, basitçe “beni yeme” nin engellenmesinin, kanser tümörlerinin ilettiğinin, makrofajların her zaman saldırılarını yerleştirmelerine yol açmadığının işareti olduğunu açıklıyor.

Bu nedenle, bir fare modeli kullanarak, ekip, bu bağışıklık hücrelerini tümörlere karşı saldırmak için aktifleştirme ve “hazırlama” yöntemini test etti.

Çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Gregory Beatty, “Makrofajların fonksiyonel olmadan önce eğitim alması gerektiği, bu da katı tümörlerin neden sadece CD47 inhibitörleriyle tedaviye direnç gösterebileceğini açıklıyor” diyor.

Araştırmacılar, fare modellerinde makrofajları aktive etmek için bir antitümör, bağışıklık tepkisi uyarıcısı olarak işlev gören bir tür kısa, tek iplikli, sentetik DNA molekülü olan CpG’yi kullandılar.

Bu müdahalenin ardından araştırmacılar, CpG ile aktive edilmiş makrofajlara sahip farelerin hızlı tümör küçülmesi yaşadıklarını ve hayatta kalma oranlarının daha uzun olduğunu bulmuşlardır.

Ekip, ilk CpG aktivasyonunun yanı sıra, makrofajların ayrıca, kanser hücrelerini etkili bir şekilde “yemelerine” izin vermek için CD47 inhibitörü gibi ikincil bir “yardımcı” gerektireceğini de belirtti.

Ancak, kanser hücreleri yüksek CD47 seviyeleri ifade etse bile, aktive ettikleri makrofajların “güçlü” beni yemeyin “sinyalini” görmezden “gelebildiklerini ve tümörlere saldırmaya devam ettiklerini gördüklerinde şaşırdılar.

Metabolizmada Bir Değişim Gerekiyor 

Bunun neden olduğunu anlamak için Dr. Beatty ve ekibi, aktivasyon sonrası makrofajların metabolizmasını analiz etti. Bu bağışıklık hücrelerinin metabolik aktivitesinin değiştiğini ve makrofajların enerji ihtiyaçları için hem glutamine (bir amino asit) hem de glikoza (basit bir şeker) dayandığını fark ettiler.

Araştırmacılar, makrofajların kanser hücrelerini etkili bir şekilde ele almasına izin veren bu değişim olduğuna inanıyorlar.

Çalışmanın baş yazarı Dr. Jason Mingen Liu, “Kanser, makrofajların yardımı olmadan küçülmez ve makrofajların kanser hücrelerini yemek ve tümörleri küçültmek için doğru yakıta ihtiyacı vardır” diyor.

“Bunu yapmak için, enerjiyi doğru yöne yönlendirmek için metabolizmada bir değişiklik yapılması gerekiyor. Sonuçta makrofajların işlerini yapmamalarını söyleyen sinyalleri geçersiz kılmalarına izin veren metabolizmadır.”

Dr Beatty, Mingen Liu ve ekibi, araştırmacıların artık makrofajlar ve metabolizmaları için daha fazla çalışma yapmaları gerektiğini öne sürüyorlar. Örneğin, diyabet ve kardiyovasküler hastalığın tedavisinde şu anda kullanılan ilaçların, bu hücrelerin metabolik aktivitesini etkileyebileceğini açıklıyorlar. Bununla birlikte, bu etkileşimlerin kanser immünoterapisinin sonuçlarını nasıl etkileyebileceği hala açık değildir.

MedicalNewsToday, ‘Reprogramming’ immune cells to attack cancer tumors, 2019

Referans

https://www.nature.com/articles/s41590-018-0292-y

Popüler Gönderiler