Son araştırmalar, probiyotiklerin sağlığımız üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Bu bağlamda, Bifidobacterium breve 207-1’in sağlıklı yetişkinlerde nörotransmitterler, hormonlar ve yaşam tarzı üzerindeki etkileri incelendi. Çalışma, özellikle yüksek mental stres, fazla kilo, uykusuzluk ve kabızlık gibi sorunları olan bireylerde bu probiyotiğin potansiyel faydalarını araştırdı.
120 sağlıklı yetişkin, düşük doz (LD) ve yüksek doz (HD) B. breve 207-1 gruplarına ve plasebo grubuna rastgele atandı. Katılımcılar, 28 günlük bir süre boyunca probiyotik veya plasebo aldı. Araştırma sonunda, dışkı ve kan örnekleri toplandı, ayrıca çeşitli anketler dolduruldu.
Nörotransmitter ve Hormon Düzeyleri
Araştırma sonucunda, probiyotik gruplarında γ-aminobütirik asit (GABA) düzeylerinde belirgin bir artış ve hipotalamik-pitüiter-adrenal (HPA) ekseni hormonlarında genel bir baskılama gözlendi. Bununla birlikte, 5-hidroksitriptamin (5-HT) seviyelerinde önemli bir değişiklik saptanmadı. Ruh hali ölçeklerinde ise anlamlı bir değişiklik bulunamadı.
Yaşam Tarzı ve Fiziksel Değişiklikler
Çalışmada, B. breve 207-1’in uyku kalitesini artırdığı, diyet alışkanlıklarını stabilize ettiği ve egzersiz tüketiminde hafif bir artış sağladığı görüldü. Fiziksel muayenelerde, katılımcıların kilo kaybı yaşadığı ancak gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı belirtildi. Bağırsak mikrobiyotasında, özellikle düşük doz grubunda kısa zincirli yağ asitlerinde (SCFA) artış gözlemlendi.
Pratik Çıkarımlar
Çalışmadan çıkarılabilecek somut ve değerli bulgular şunlardır:
- GABA düzeylerinde artış sağlayarak mental rahatlama potansiyeli.
- HPA ekseni hormonlarının baskılanmasıyla stres yönetimine katkı.
- Uyku kalitesinin artırılması.
- Bağırsak mikrobiyotasında olumlu değişiklikler.
Sonuç olarak, Bifidobacterium breve 207-1’in, sağlıklı yetişkinlerde nörotransmitter ve hormon seviyelerini etkileyerek yaşam tarzı davranışlarını iyileştirdiği görülmüştür. Ancak, ruh hali üzerinde anlamlı bir değişiklik sağlanamamıştır. Çalışmanın mekanizması tam olarak belirlenememiş olsa da, kısa zincirli yağ asitlerinin (SCFA) anahtar bir yolak olabileceği düşünülmektedir. Gelecekte daha fazla deneysel çalışma ile bu hipotezin doğrulanması gerekmektedir.
Orijinal Makale: Eur J Nutr. 2024 Jun 13. doi: 10.1007/s00394-024-03447-2. Online ahead of print.