COVID-19 pandemisi süresince hastalık sonuçlarını tahmin edebilmek, sağlık hizmetlerinin etkinliğini artırmak açısından büyük önem taşıdı. Bu kapsamda yapılan yeni bir araştırma, D vitamini seviyeleri ve belirli mikroRNA (miRNA) ifadelerinin COVID-19 hastaları üzerindeki etkisini değerlendirdi. Çalışma, özellikle hafif ve şiddetli hastalık formuna sahip hastalar arasındaki miRNA ve D vitamini düzeylerini karşılaştırarak, bu biyomarkerlerin hastalık sonuçlarını öngörmedeki rolünü ortaya koymayı amaçladı.
Çalışmanın amaçları arasında, akut COVID-19 sonuçlarını olumsuz etkileyen düşük D vitamini seviyeleri ve diğer biyokimyasal belirteçler arasındaki ilişkiyi araştırmak yer alıyordu. Özellikle miRNA’ların bu süreçteki rolü mercek altına alındı.
Yöntemler
Araştırma, daha önce raporlanan bir kohortun parçası olan COVID-19 hastalarını içeriyordu. Hastalar, hastaneye kabul sırasında şiddetli hastalık varlığına göre eşleştirildi. Çalışmada, 25(OH) D vitamini seviyeleri ve miRNA ifadeleri değerlendirildi. Hastaların D vitamini düzeyleri ve miRNA ifadeleri, hastalık şiddetine göre karşılaştırıldı.
Sonuçlar
Hafif COVID-19 geçiren hastaların, şiddetli hastalık geçirenlere kıyasla hsa-miR-3115 ve hsa-miR-7151-3p miRNA’larını daha yüksek düzeyde ifade ettikleri tespit edildi. Ayrıca, bu miRNA’ların yüksek ifadesinin hastalık seyrinin kötüleşmediği hastalarda daha yaygın olduğu gözlemlendi. miRNA-7151 ifadesine sahip ve hastalığı kötüleşmeyen hastaların, daha yüksek D vitamini seviyelerine sahip oldukları ve D vitamini eksikliğinin daha az yaygın olduğu belirlendi.
Kullanılabilir Çıkarımlar
– Hastalık şiddetini tahmin etmekte yüksek miRNA-3115 ve miRNA-7151-3p ifadeleri önemli birer belirteç olabilir.
– D vitamini seviyelerinin artırılması, COVID-19 sonuçlarının iyileştirilmesine katkı sağlayabilir.
– miRNA-7151 ifadesinin düşük olması ve D vitamini eksikliği, hastalık sonuçlarını olumsuz etkileyebilir.
Araştırma, iki yeni miRNA’nın daha az şiddetli COVID-19 formu ile ilişkili olduğunu ve hastalık sonuçlarını öngörmede kullanılabileceğini rapor ediyor. Ayrıca, D vitamini eksikliği ve miRNA-7151 ifadesinin eksikliği olan COVID-19 hastalarında daha kötü sonuçlar gözlemlendiği belirtildi. Bu bulgular, bu iki durumun birlikte varlığının negatif prognostik bir role sahip olabileceğini destekliyor.
Orijinal Makale: https://doi.org/10.1007/s12020-024-03900-6