Develerden elde edilen çiğ süt, içerisinde barındırdığı çeşitli mikroorganizmalar nedeniyle özellikle bebekler ve küçük çocuklar başta olmak üzere geniş bir nüfus için ciddi sağlık riskleri taşımaktadır. Yapılan bir araştırma, develerin çiğ sütündeki mikroorganizmaları moleküler teknikler ve histolojik incelemeler kullanarak tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma, PCR amplifikasyonu ve 16s rRNA geni dizilimleri ile mikrobiyal türlerin belirlenmesine odaklanmıştır.
Mikrobiyal Çeşitlilik ve Riskler
Araştırmada, çiğ sütte probiyotik özellikler gösteren Lactobacillus türleri ile birlikte Staphylococcus succinic, Macrococcus casealyticus, Bacillus cohnii ve Salinicoccus kunmingensis gibi patojen olabilecek mikroorganizmalar saptanmıştır. Bu mikroorganizmalar, çeşitli hastalıklara yol açabilme potansiyeline sahiptir. Çiğ sütteki mikrobik kontaminasyonun önlenmesi, tüketiciler arasında hastalık yayılmasını engellemek için kritik önem taşımaktadır.
Önleme Yöntemleri
Çiğ sütün güvenli tüketimi için yapılması gerekenler arasında sütün yeterince ısıtılması veya pastörize edilmesi yer alır. Ayrıca, deve sağımından önce memenin yıkanması ve sterilize edilmesi gerekmektedir. COVID-19 pandemisi döneminde süt ve türevlerinin hijyenik koşullarda işlenmesi, tüketici sağlığını korumada büyük bir rol oynamaktadır.
Pratik Çıkarımlar
- Çiğ sütün pastörize edilmesi veya yüksek sıcaklıkta ısıtılması mikrobiyal riskleri azaltır.
- Deve sağımı öncesi memenin yıkanıp sterilize edilmesi, sütün güvenliğini artırır.
- Hijyenik işleme ve paketleme, süt ve süt ürünlerinde hastalık bulaş riskini minimize eder.
Sonuç olarak, çiğ deve sütünde bulunan mikroorganizmalar sağlık için ciddi riskler taşımaktadır. Bu risklerin azaltılması için sütün işlenmesi ve sağım koşullarının iyileştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, sütün güvenli tüketimi adına önemli bilgiler sunmaktadır.
Orijinal Makale: Cell Mol Biol (Noisy-le-grand). 2024 Apr 28;70(4):8-14. doi: 10.14715/cmb/2024.70.4.2.
