Kronik böbrek hastalığı (KBH), transkateter aort kapak replasmanı (TAVR) geçiren hastalarda antikoagülasyon tedavisini karmaşık hale getirmektedir. Bu bağlamda, doğrudan oral antikoagülanlar (DOAC) ve vitamin K antagonistlerinin (VKA) etkinlik ve güvenliği üzerine yapılan geniş çaplı bir meta-analiz, TAVR sonrası KBH hastalarında DOAC’ların üstün bir seçenek olabileceğini ortaya koyuyor. Çalışma, DOAC’ların mortaliteyi azaltmada ve büyük kanama riskini düşürmede VKA’lara kıyasla daha etkili olduğunu göstermektedir.
DOAC’ların Etkinliği ve Güvenliği
13 çalışmaya dayanan meta-analiz, toplamda 32,508 hasta verisini incelemiştir. Araştırma, DOAC’ların özellikle orta derece KBH’ye sahip hastalarda mortaliteyi anlamlı derecede azalttığını (RR: 0.94) ve büyük kanama riskini düşürdüğünü (RR: 0.70) ortaya koydu. Ayrıca, DOAC kullanımının inme ve kafa içi kanama risklerini azaltmada da etkili olduğu belirlendi. Bu bulgular, DOAC’ların hem etkinlik hem de güvenlik açısından VKA’lara kıyasla daha iyi bir performans sergilediğini göstermektedir.
Uygulama ve Gelecek Araştırmalar
DOAC’ların TAVR sonrası KBH hastalarında önerilen bir antikoagülasyon stratejisi olarak benimsenmesi, özellikle orta derece KBH’ye sahip hastalar için güçlü bir seçenek oluşturabilir. Ancak, şiddetli KBH durumunda dikkatli olunması gerektiği ve bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Gelecekteki çalışmalar, DOAC’ların farklı hasta gruplarındaki uzun vadeli etkilerini daha ayrıntılı bir şekilde ortaya koyabilir.
Pratik Çıkarımlar
• DOAC’lar, orta derece KBH’li TAVR hastalarında mortaliteyi azaltmada etkilidir.
• Büyük kanama ve inme riskini azaltmada DOAC’lar VKA’lara göre daha güvenlidir.
• Şiddetli KBH’li hastalarda DOAC kullanımı için daha fazla araştırma gereklidir.
Sonuç olarak, bu meta-analiz, DOAC’ların TAVR sonrası KBH hastalarında mortaliteyi azaltmada ve güvenli bir antikoagülasyon stratejisi olarak kullanılmasında değerli bir alternatif sunduğunu göstermektedir. DOAC’lar, özellikle orta derecede KBH’ye sahip hastalar için önerilen bir seçenek olarak öne çıkmakta, ancak şiddetli KBH’li hastalar için daha fazla araştırma yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Orijinal Makale: Cureus. 2025 Feb 15;17(2):e79052. doi: 10.7759/cureus.79052. eCollection 2025 Feb.
