Salı, Nisan 16, 2024

Bunlara da göz atın

İlgili içerikler

Doğanın Çağrısına Kulak Ver : Fitoterapi – Tıbbi Bitkilerin Tarihçesi Günümüz

Bir önceki yazılarımızda Fitoterapinin – Tıbbi Bitkilerin tarihçesinde MÖ 3000 ile MS 1500 yıllarını ve MS 1500 ile MS 1900 yıllarını değerlendirmiştik. Bu yazmızda da günümüzde Türkiye ve Dünyada Fitoterapiye yaklaşımı değerlendireceğiz.

Türkiye geneli yaklaşık 2 bin aktar, yüzlerce üretici vardır. Avrupa’da binin üzerinde bitkisel ilaç sektörüne hizmet veren firma bulunuyor.

Dünyanın her yerinde uzun ömürlü insanlar ve kültürler üzerinde yapılan araştırmalarda Çinlilerin benzersiz bir üstünlükleri olduğu görülmüştür, çünkü beslenmelerine çok çeşitli güçlendirici şifalı otlar katıyorlardı.

Bu şifalı otlar dünyadaki ilk yaşlanmayı geciktirme çalışmaları yapan bilim adamları olan Çinli Taocular aracılığıyla Sarı İmparator’dan aktarılmıştır. Bu otlar yalnızca sağlığı ve gücü sürdürmeye değil aynı zamanda hastalıklarla savaşmaya da yardımcıdır.

Türkiye’de bitkisel ilaçlarla tedavi, ne yazık ki çoğu zaman uzman olmayan kişilerce yapılmakta, bitkisel droglar kontrolsüz bir şekilde kullanılmakta ve satılmaktadır. Birde kulaktan dolma, internetten indirme! bilgilerle yazılıp hiçbir bilimsel temele dayanmadan, içinde birçok yanlış içeren, okuyanı da yanlış bilgilendiren ve olumsuz sonuçlara maruz bırakan kitaplarda piyasada yerlerini almaktadır. Bitkisel drogları ve bitkisel ilaçları konu alan bilim dalı eczacılık fakültelerinde okutulan ‘’farmakognozi’ ’dir. Farmakognozinin modern tedaviye uygulanışı ise fitoterapiyle olmuştur.

Bunları dikkate aldığımız zaman sağlığımız için daha dikkatli, araştırmacı ve uyanık olmalıyız.

Bitkilerin tedavi amacıyla yaygın olarak kullanılması, doğalsa zararsızdır şeklindeki yaygın yanlış kanı ve ilginin yarattığı Pazar sonucu, kalite göz ardı edilerek üretilen ürünlerle toplum sağlığı tehlikeye atılmaktadır. Doğadan rastgele toplanan bitkiler ile istenen etkiye, kaliteye ve güvenliğe ulaşmak mümkün değildir. Bitkisel ürünler, farklı yapılarda çok sayıda kimyasal madde içerirler. Bitkisel ürünler kalite standardını sağlasalar bile konvansiyonel ilaçlarla etkileşime girebilirler ve istenmeyen sonuçlara sebep olabilirler. Bu yüzden mutlaka ama mutlaka, bitkisel ürünlerin ruhsatlandırılmasından, denetimine kadar her kademenin sağlık otoriteleri tarafından yapılması, hekimin tavsiyesi, eczacının danışmanlığında etkin, kaliteli ve güvenli, bitkisel ürünlerin sadece eczanelerde topluma sunulması hayati önemdedir.

Bitkilerin iyileştirici özellikleri, kocakarı masallarına konu olduktan yüzyıllar sonra artık Batı’da da iyice anlaşılmıştır. Çok kullandığımız Aspirinin etken maddesinin söğüt ağacının beyaz kabuğunda bulunduğu ve bunun kimyasala dönüşmeden önce geleneksel olarak ağrıyı dindirmede kullanıldığını kaç kişi bilebilir? Ya da günümüzde lenfoma, Hodgkin hastalığı ve baş boyun kanserlerinde tercih edilen Vincristine ve Vinblastine’nin Cezayir menekşesinden izole edildiğini kaç kişi bilir? Porsuk ağacı zehirli oluşuyla insanı kokutan bir ağaçken, başta meme ve rahim kanserlerine karşı etkili olabileceğini ve preparatlarının Doktorlar tarafından uzun yıllardan beri yararlı bir şekilde kullanıldığını kim bilebilir?

Bunlar doğanın armağanlarıdır onları yok sayamayız.

Şüphe yok ki bugünün tedavi esasları arasına, yeni kimyasal ve sentetik ilaçlar girdiği gibi antibiyotikler de bu istikameti yeni bir yola çevirmiştir. Fakat nede olsa eskiler hala rağbettedir. Zaman zaman fitoterapi revacını kaybetmiştir, ama bugün yine gerçekler üzerine oturmuştur. Daha asırlarla insanlar, yine birçok bitkiden inancının kendisini telkini nispetinde yarar göreceklerdir.

Kaynakça

Prof. Dr. Turhan Baytop, Türkiye’de bitkilerle tedavi, İst. 1999, Nobel Tıp Kitap.

Prof. Dr. Ekrem Sezik, Mised dergisi 3-4, TEB yayını.

Prof. Robert Laffont, C’est la nature qui a raison, Paris.

Prof. Dr. A. Süheyl Ünver, Tıp Tarihi, İstanbul Üniversitesi.
Dr. Maoshing Ni Secrets of Longevity, 2006.

Demirezer, Ö., Ersöz, T., Saraçoğlu., FFD Monografları (Bitkiler ve etkileri) 3. Baskı

Akademisyen Kitabevi, Ankara (2017)

Popüler Gönderiler