Alkol aldığımızda hep kalori aldığımız söylenir ama gerçekler böyle mi?
Alkol önemli bir enerji kaynağını temsil eder. Yüksek 7.1 g / kcal enerji içeriğine rağmen, ılımlı miktarlarda alkolün kilo alımı ve şişmanlık için risk faktörü oluşturup oluşturmadığı hala tartışmalıdır.
Epidemiyolojik veriler alkol alımı ile vücut ağırlığı arasında pozitif, negatif veya ilişki olmadığını gösterdi.
Alkolün kronik tüketimi, vücut ağırlığı üzerinde beklenen etki ile ilişkili değildir.
İzokalorik karbonhidratların etanol ile ikame edilmesi kilo kaybına neden olur ve etanolün normal bir diyete eklenmesi beklenen ağırlık artışını sağlamaz.
Enerji alım denkleminin farklı yönlerini kontrol etmenin yanı sıra alkol alımını değerlendirme zorluğuna rağmen, çelişkili epidemiyolojik veriler çoğu durumda açıklanabilir.
Enerji dengesi denkleminin her bileşeni, alkol alımından etkilenir.
Orta miktardaki alkol, iştah arttırıcı etkilerinin yanı sıra, alkolün kalorik içeriği nedeniyle enerji alımını arttırır.
Alkole bağlı termojenez, yani vücudun ısı üretimi, alkol tüketmeyen bireylerde, yani diğer enerji kaynaklarına göre daha yüksektir. Ilımlı alkol tüketicilerinde yaklaşık %20’dir.
Bu, alkol enerjisinin büyük bir bölümünün, ılımlı günlük alkol tüketicilerinde ATP sentezi için uygun bir enerji kaynağını temsil ettiğini gösterir. Ve bu enerjiyi aslında vücut ısısını arttırmak için kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Çeşitli metabolik çalışmalardan elde edilen deneysel kanıtlar, alkol tarafından lipit oksidasyonunun baskılandığını ve böylece pozitif bir yağ dengesinin arttırıldığını göstermektedir. Bu durum sonucunda biriken oksitlenmemiş yağ, tercihen karın bölgesinde birikebilir. İşte bira göbeği bu nedenle olur!
Ancak alkol alımında yağ tüketimi azaltılırsa bu etki gözlenmeyebilir. Çünkü alkol tek başına yağ veya karbonhidrat kaynağı değildir.
Deneysel metabolik kanıtlar arada sırada ılımlı miktarlarda alkol tüketiminin enerji dengesi denkleminde hesaba katılması gerektiğini ve pozitif enerji dengesi ve dolayısıyla kilo alımının gelişimi için risk faktörü teşkil edebileceğini göstermektedir.
Ağır alkol tüketicisinde veya her gün ortalama alkol tüketicilerinde, mikrosomal etanol oksitleyici sistemin (MEOS) uyarılmasından dolayı alkol enerjisinin daha büyük bir kısmı mevcut bir enerji kaynağı olmayabilir.
Epidemiyolojik bulgularla birlikte yapılan deneysel veriler, alkol enerjisinin arada sırada ılımı alkol tüketenlerde yani, sosyal içicilerde kalori etkisi her gün tüketenlere göre daha fazladır. Çünkü alkolün sürekli alınmasında yağ metabolizması etkilenmekte iken diğer taraftan esas enerji kaybımız olan vücut ısısı sürecinde vücut ısısını arttırarak kalori tüketimini de arttırmaktadır.
Buna göre soru şu, “Alkol kalorilerinin sayılıp sayılmadığı” değil, “Alkol kalorileri ne kadar hesaba alınmalı?” olmalıdır.
Tüketilen mutlak alkol miktarına, içme sıklığına ve genetik faktörlere göre büyük bir bireysel değişkenlik var gibi görünüyor.
Ayrıca, yüksek yağlı diyet ile birlikte ve fazla kilolu ve obez kişilerde daha fazla sayılırlar. Bu nedenle her gün 1 porsiyon alkol alımı yapıyorsanız, yağ tüketiminizi azaltmanızı önerebiliriz.
Referanslar
Suter PM, Is alcohol consumption a risk factor for weight gain and obesity?, Crit Rev Clin Lab Sci. 2005;42(3):197-227.
Lieber CS, Perspectives: do alcohol calories count? Am J Clin Nutr. 1991 Dec;54(6):976-82.