İltihaplı bağırsak hastalığı (IBD), bağırsak bariyerinin bozulması, mukozal epitel zarar görmesi, bağırsak mikrobiyotasının dengesizleşmesi ve bağışıklık yanıtlarının düzensizleşmesi ile karakterize otoimmün bir hastalıktır. Son yapılan araştırmalar, bu hastalığın tedavisinde bağırsak mikrobiyotası ve immün dengenin yeniden sağlanmasının umut verici bir yöntem olabileceğini ortaya koymuştur.
Genetik Mühendislik ile Probiyotik Geliştirme
Escherichia coli Nissle 1917 (ECN), bağırsak mikroçevresini düzenleme yeteneğine sahip bir probiyotik olarak bilinir. Araştırmacılar, ECN’yi genetik mühendislikle modifiye ederek, immünomodülatör bir ajan olan interleukin-2 (IL-2) salgılayacak şekilde tasarladılar. Düşük dozda IL-2, düzenleyici T hücrelerinin oluşumunu teşvik ederek tolerojenik immün yanıtları harekete geçirebilir. Bu yenilikçi yaklaşım, ECN’nin bağırsakta daha fazla birikmesini sağlamak amacıyla Eudragit L100-55 ile kaplandı, bu sayede mühendislik ile güçlendirilmiş probiyotiklerin biyoerişilebilirliği artırıldı.
Tedavi Potansiyeli ve Etkileri
L100-55 ile kaplanmış ECN-IL2, deneysel olarak indüklenen IBD modelinde, Treg hücrelerini etkinleştirerek doğal immün yanıtları ve bağırsak mikrobiyotasını düzenlemiş, bu da iltihabın azalmasına ve kolon epitel bariyerinin onarılmasına yardımcı olmuştur. Bu bulgular, genetik ve kimyasal olarak modifiye edilmiş probiyotiklerin, bağırsak mikroflorasını ve intestinal iltihabı düzenlemede etkili olduğunu ve gelecekte IBD tedavisinde büyük potansiyel taşıdığını göstermektedir.
Değerli Çıkarımlar
- Genetik mühendislik ile geliştirilen probiyotikler, bağırsak mikrobiyotasını düzenleyerek IBD tedavisine katkı sağlayabilir.
- IL-2 salgılayan probiyotikler, bağırsakta Treg hücrelerini aktive ederek iltihabı azaltıp, bariyer fonksiyonlarını iyileştirebilir.
- Probiyotiklerin enterik kaplama teknolojisi, bağırsakta daha yüksek birikim ve etkinlik sağlar.
Sonuç olarak, IBD’nin tedavisinde kullanılan genetik ve kimyasal olarak modifiye edilmiş probiyotikler, bağışıklık sistemini modüle ederek ve bağırsak florasını düzenleyerek etkili sonuçlar sunmaktadır. Bu alandaki ilerlemeler, gelecekteki tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için umut verici bir temel oluşturmaktadır.
Orijinal Makale: 10.1016/j.biomaterials.2024.122584