Bilim insanları, sağlık üzerinde önemli faydaları olan probiyotiklerin korunması ve kullanılabilirliğini artırmak amacıyla yeni yöntemler üzerinde çalışmaktadır. Son yapılan bir araştırmada, aloe vera jöle tatlısında (AVJD) kullanılan probiyotik bakteri Lactobacillus curvatus’un (LC) mikroenkapsülasyon ve serbest formdaki dayanıklılıkları karşılaştırılmıştır. Araştırma, sodium alginate ve Plantago major müsilajını ikinci bir katman olarak kullanarak probiyotiklerin korunmasını hedeflemiştir.
Mikroenkapsülasyon Süreci ve Sonuçları
Araştırmada, LC bakterilerinin sodium alginate ve Plantago major müsilajı kullanılarak mikroenkapsüle edildiği ve serbest formda olduğu durumlar incelenmiştir. Isı stresi koşullarında, mikroenkapsüle edilmiş LC (MLC), serbest LC’ye (FLC) kıyasla daha yüksek bir hayatta kalma oranı göstermiştir. FLC, ısıya maruz kaldıktan 5 dakika sonra tespit edilemezken, MLC %50.15 oranında hayatta kalmıştır. Soğuk depolama koşullarında ise, 28. günde MLC örneğinde 8.65 log CFU/mL, FLC örneğinde ise 7.52 log CFU/g miktarında probiyotik hayatta kalmıştır.
AVJD’de Probiyotiklerin Dayanıklılığı
Aloe vera jöle tatlısının içinde, MLC probiyotikleri, depolama süresi boyunca minimum bilimsel yeterli probiyotik sayısını (6.88 log CFU/mL) korumuştur. Simüle edilmiş gastrointestinal koşullarda (SGIC) ise, MLC örneklerinin final hayatta kalma oranı %71.04 olarak belirlenmişken, FLC için bu oran %14.24’te kalmıştır. Bu sonuçlar, alginate ve PMM kullanımının, LC’yi zorlu çevresel koşullarda ve AVJD içerisinde korumada umut verici bir yöntem olduğunu göstermektedir.
Önemli Çıkarımlar
- Mikroenkapsülasyon, probiyotiklerin ısı ve soğuk depolama koşullarında hayatta kalma oranlarını önemli ölçüde artırabilir.
- AVJD içerisinde, mikroenkapsüle edilmiş probiyotiklerin gastrointestinal koşullarda daha yüksek dayanıklılık gösterdiği tespit edilmiştir.
- Alginate ve PMM kullanımı, probiyotiklerin hem tatlı içerisinde hem de sindirim sürecinde korunmasına yardımcı olur.
Sonuç olarak, probiyotiklerin mikroenkapsülasyonu, gıda ürünlerinde kullanımlarını optimize edebilecek ve sağlık üzerindeki etkilerini maksimize edecek bir yöntem olarak öne çıkmaktadır.
Orijinal Makale: 38726455 | PMC11077194 | DOI: 10.1002/fsn3.4003