Kistik fibrozis (CF) hastası çocuklar, sık antibiyotik tedavileri ve yüksek kalorili diyetler nedeniyle bağırsak mikrobiyotasında dengesizlikler yaşayabilirler. Bu çalışmada, izole edilen prebiyotik bileşenler ve probiyotik suşların, potansiyel sinbiyotik olarak kombinasyonlarının CF’li çocukların bağırsak mikrobiyotası üzerindeki etkileri değerlendirildi. Araştırma, statik bir in vitro kolon fermantasyon modeli kullanılarak gerçekleştirildi.
Araştırmada, dışkı inokulumu, kültür ortamı ve test edilecek substratlar ile kolonize edilen şişeler kullanıldı. Tedavi sonrası, amonyum, laktat ve kısa zincirli yağ asitleri üretimini belirlemek ve mikrobiyota bileşimini 16s rRNA dizilimi ile profillemek amacıyla örnekler alındı.
Gen Düzeyinde Değişiklikler
Tedavi sonucunda, pektin + L. rhamnosus kombinasyonu ile Escherichia-Shigella %15,8 oranında azalırken, beta-glukan + L. salivarius kombinasyonu ile %15,5 oranında azalma gözlemlendi. Öte yandan, pektin + L. reuteri kombinasyonu ile Bacteroides %44 oranında artış gösterdi.
Metabolik Ürünler Üzerine Etkiler
Araştırma, laktat ve asetik asit üretiminin prebiyotikler ve bunların L. rhamnosus ve L. salivarius ile kombinasyonları ile önemli ölçüde arttığını ortaya koydu. Bu sonuçlar, bağırsak mikrobiyotasının metabolik aktivitesinin modüle edilmesi açısından umut vericidir.
Pratik Çıkarımlar
Bu araştırmanın sonuçlarına dayanarak, CF’li çocuklarda bağırsak mikrobiyotasını iyileştirmek amacıyla dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
- Pektin ve beta-glukan gibi prebiyotiklerin kullanımı, bağırsak mikrobiyotasını olumlu yönde etkileyebilir.
- L. rhamnosus ve L. salivarius gibi probiyotik suşlarla yapılan kombinasyonlar, mikrobiyota dengesizliklerini azaltmada etkili olabilir.
- Bu kombinasyonların hayvan çalışmaları veya klinik ortamlarda daha fazla test edilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, beta-glukan ve pektin ile Lactobacillaceae ailesine ait probiyotik suşların kombinasyonu, CF’li çocukların kolonik mikrobiyotasını modüle etme ve metabolik aktiviteyi artırma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Bu bulguların hayvan çalışmaları veya klinik ortamlarda doğrulanması, gelecekteki araştırmalar için cesaret verici olacaktır.
Orijinal Makale: Food Funct. 2024 May 28. doi: 10.1039/d4fo00325j. Online ahead of print.