Cuma, Mart 29, 2024

Bunlara da göz atın

İlgili içerikler

Probiyotikler Pek Çok Hastalığa Çare

Probiyotikler Neye İyi Gelir

Probiyotiklerin duygu durum bozuklukları ve sağlık üzerindeki etkilerine yönelik araştırmalara göre, probiyotikler enflamasyona yol açan sitokinlerin seviyesini düşürerek İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS) ve duygu durum bozuklukları için uygulanan tedaviye pozitif etkisi sağlayabiliyor.

Probiyotiklerin, stres ve kronik yorgunluk sendromu için de alternatif bir tedavi olabileceği düşünülüyor. Günümüzde birçok kişi düzensiz ve sağlıksız beslenme ile beraber mide ve bağırsak sıkıntıları yaşamaktadır. Beslenme alanında çalışan birçok şirket ve üniversitelerin ilgili bölümleri modern hayatın getirdiği bu soruna çözümler üretmek için çok çeşitli araştırmalar yapmaktadır. Bu araştırmalar, son zamanlarda probiyotikler üzerinde yoğunlaşmıştır.

Probiyotiklerin kişilerin duygu durumuna etkilerini araştıran çalışmaların sonuçları, İngiltere Abertay Üniversitesi’nden Marie Clare 37 Grant ve West of Scotland Üniversitesi’nden Julien S. Baker tarafından bir araya getirilerek bir derleme makalesi hazırlanmıştır.

Doğmadan hemen önce steril halde olan insan bağırsağında doğum anından itibaren anneden ve çevreden gelen farklı mikroorganizmalar kolonize olmaya başlar. Bu durum, her bireyde benzersiz bir bağırsak florası oluşmasına neden olur. Her yetişkin bireyin sahip olduğu mikrobiyom kişinin cinsiyeti, genetik özellikleri, beslenme düzeni, bağışıklık sistemi, enfeksiyonlar, gastrointestinal hastalıklar, kullanılan antibiyotikler ve diğer ilaçlarla belirlenir.

Sağlıklı bağırsak florasında nötr ve patojenik mikroorganizmaların yanında probiyotik bakteriler de bulunur. Probiyotik bakteriler, üzerinde yaşadıkları konak organizmaya ‘dost’ ve mevcut olduklarında ya da dışarıdan alındıklarında yarar sağladığı bilinen mikroorganizmalardır. Probiyotiklerin sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğu yüz yıllardır bilinir ve bugün çağdaş toplumlarda sağlığı korumak ve geliştirmek amacıyla yaygın olarak kullanılır.

GIDA TAKVİYELERİYLE DE ALINIYOR

Probiyotik bakteriler fermente gıda ürünleri, yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi gıdalarda doğal olarak mevcuttur. Bunlara ek olarak probiyotik bakteri ile zenginleştirilmiş gıda ürünleri ve probiyotik gıda takviyeleri de tüketiciler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Probiyotik gıda takviyeleri birçok farklı şuş içerebilir, genellikle sağlık üzerine olumlu etkileri olduğu bilinen laktobasilluss ve bifidobakterium türleri kullanılmaktadır. Bu anlamda fizyolojik fonksiyonların, bağışıklık sisteminin uyarılmasında; patojen ve fırsatçı şuşların üremesinin önlenmesinde, B ve K vitaminlerinin sentezlenmesinde probiyotik şuşların önemi büyüktür. Gelişmiş ülkelerde son yıllarda kronik hastalıklar ve duygu durum bozukluklarının giderek artması nedeniyle Probiyotiklerin sağlık üzerine yararları hakkında giderek artan bir bilimsel merak söz konusudur. Bu bağlamda Dünya Sağlık Örgütü ( WHO) dünyada üç yüz elli milyon kişinin depresyon ve depresyon nedeniyle oluşan rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu tahmin etmektedir. Ayrıca 2008’de tüm dünyadaki ölümlerin yüzde 63’ü, diyabet, kanser, solunum yolu hastalıkları, kalp krizi gibi bulaşıcı olmayan kronik kompleks hastalıklar nedeniyle gerçekleşmiştir. Gelişmiş toplumlarda kronik kompleks hastalık ve duygu durum bozuklarının giderek artması nedeniyle mevcut tedavilere ek olarak alternatif tedaviler de geliştirilmesi, bu hastalıklarla savaşmak ve koruyucu önlem almak açısından oldukça önemlidir.

Kronik tıbbi durumların önlenmesinde duygu durum bozukluklarının etkisinin olduğu bilimsel kanıtlarla desteklenmiştir. Örneğin, obezite, hipertansyon, dislipidemi ve metabolik sendrom gibi hastalıklara depresyon hastalarında daha sık rastlandığı belirlenmiştir. Dolayısıyla, sunulan kanıtlara dayanarak egzersiz yapmanın ve probiyotik kullanımının duygu durum bozukluklarının ve kronik hastalıkların tedavisinde alternatif tedaviler olabileceği kabul ediliyor.

PROBİYOTİKLERİN KRONİK MEDİKAL DURUMLARA ETKİLERİ

İrritabl Bağırsak Sendromu ( İBS): İBS, bağırsaklarda laktobasil ve bifidobakter şuşlarının sayısının azalması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Majör depresif bozukluğu olan kişilerin yüzde 30’una İBS tanısı konulmuştur. Modern toplumlarda giderek artan İBS’in en önemli nedeni insanların çamurla ve hayvanlarla olan temasının azalmasıdır bu durum kişilerin bağışıklık sistemi gelişimini olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple İBS gibi kronik enflamasyon hastalıkların gelişmiş toplumlarda giderek artması, mikrobiyal çevrede olan değişiklikler ve enflamasyonla savaşan yararlı bakterilerin sayısının azalmasına bağlanmıştır. Bu bağlamda enflamasyonda rol alan sitokinlerin artması, anksiyete ve depresyon gibi duygu durum bozukluklarına neden olurken, obezite, psikososyal stres, sosyal izolasyon, hareketsiz yaşam tarzı gibi risk faktörleriyle birleştiğinde kronik kompleks hastalıklar da meydana gelebilir. Dolayısıyla, probiyotikler enflamasyona yol açan sitokinlerin seviyesini düşürerek İBS ve duygu durum bozuklukları için uygulanan tedaviye pozitif etkisi olabilir.

Kronik Yorgunluk Sendromu (CFS)

Kronik yorgunluk sendromu, üzerinde az çalışma yapılmış kompleks bir hastalıktır. Hastaların yüzde 50’si sürekli yorgunluk dönemlerine ekolarak anksiyete ve depresif bozukluktan etkilenir. Bunlara ek olarak çok  sayıda kronik yorgunluk sendromu hastası gastrointestinal şikayetlere sahiptir. Bu sendromdan muzdarip kişilerin büyük bir çoğunluğuna İBS tanısı da konulmuş ve bağırsak florasında bifidobakter ve enterokok türlerinin azaldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, eğer probiyotikler kronik durum bozuklukları ve İBS üzerinde pozitif etkiye sahipse, stres ve kronik yorgunluk sendromu için de alternatif bir tedavi olabileceği düşünülebilir.

Duygu Durum Bozuklukları

Son yıllarda probiyotiklerin duygu durum bozuklukları üzerine etkilerini araştıran çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Bazı ruh hastalıklarına karşı probiyotik kullanımı çok yeni bir kavram olsa da bu alanda yapılan ilk çalışma 1910 yılına aittir. Çalışmada melankoli davranışı gösteren depresyon hastalarında laktik asit bakterisi kullanımının olumlu etki gösterdiği bulunmuştur. Başka bir çalışmada altı ay boyunca probiyotik multivitamin bileşimi kullanan kronik stres ve yorgunluktan muzdarip yetişkinlerde olumlu etkileri olduğu ortaya konmuştur. Bu çalışmanın genel sonucu, multivitamin bileşenleri ve probiyotikler çalışmada yer alan kişilerin genel durumunun  düzelmesine pozitif etki etmiş; kişilerin yüzde 41’inde stres azalmış, yüzde 29’unda enfeksiyon gelişimi durmuş, yüzde 91’inde gastrointestinal şikayetler ortadan kalkmıştır. Laktik asit probiyotiklerinin kronik yorgunluk  sendromu, depresyon ve anksiyete üzerine olumlu etkileri vardır.

FARKLI BAKTERİLERİN FARKLI ETKİLERİ VAR

Probiyotikler ve egzersizin potansiyel sağlık sorunları üzerine yararları çok geniş bir alanı kapsar. Probiyotiklerin konak mikrobiyotasını çeşitli mekanizmalar aracılığıyla olumlu etkileyerek, kronik tıbbi durumları ve duygu durum bozukluklarını tedavide kullanılabileceği bilinmektedir. Giderek artan bilimsel kanıtlara göre egzersizin de duygu durum bozuklukları için etkili bir tedavi yöntemi olduğu ortaya konulmaktadır. Tüm bu olumlu etkilere karşın probiyotiklerin herkeste ayrı etki gösterebileceği ve farklı türden bakterilerin farklı etkileri olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Genel olarak, probiyotik kullanımı bağırsaklarında daha az yaralı bakteri bulunduran yetişkinler için daha faydalı olabilir. Hem fizyolojik hem de psikolojik sağlığın korunması için kişilere, düzenli egzersiz, dengeli ve yüksek lif içeren beslenme ve tüm bunları probiyotik şuşları içeren takviyelerle desteklemesi önerilmektedir.

Kaynak: Gıda&Beslenme Dergisi, 2. Sayı, Nisan, 2018

Popüler Gönderiler