Antibiyotiklerin kullanımı sırasında ya da sonrasında probiyotiklerin, mikrobiyom kompozisyonu ve fonksiyonundaki bozulmaları önleme veya iyileştirme konusundaki etkinliği belirsizliğini koruyor. Bu belirsizlik, probiyotiklerin mikrobiyomun eski haline dönmesini sağladığı iddialarının abartılı olabileceğini düşündürüyor. Bu incelemede, probiyotiklerin antibiyotik kaynaklı mikrobiyom bozulmalarını önleme veya hafifletme konusundaki etkinliği değerlendirildi.
Medline, Embase ve CENTRAL veri tabanlarında yapılan aramalarda, rastgele kontrollü ve kontrollü olmayan denemeler incelendi. Katılımcılar, düşük basit disbiyoz riski taşıyan, sistemik antibiyotik kullanan bireylerden oluşuyordu. Müdahale, antibiyotik tedavisi sırasında veya sonrasında probiyotiklerin kullanımı, plasebo, alternatif müdahaleler veya müdahale olmaması ile karşılaştırıldı. Sonuçlar, yüksek verimli moleküler yöntemler kullanılarak analiz edilen mikrobiyom kompozisyonu ve çeşitliliği, mikrobiyal fonksiyon ve direnç değerlendirmelerini içeriyordu.
Çalışma Bulguları
İncelenen yedi çalışma, sekiz makalede rapor edilmiştir. Bir çalışma, probiyotiklerin antibiyotik kaynaklı çeşitlilik değişikliklerini tersine çevirdiğini gösterirken, bir diğeri bu değişiklikleri daha da kötüleştirildiğini göstermiştir. Dört çalışma ise herhangi bir etkisinin olmadığını bildirmiştir. Takson bolluğu üzerindeki etkiler, disbiyozu hafifletmeden seçici modülasyona, etkisizliğe veya gecikmiş iyileşmeye kadar değişiklik göstermiştir. Bir çalışmada direnç genleri üzerinde hiçbir etki gözlenmezken, diğer bir çalışma antibiyotik direnç genlerinde artış bildirmiştir.
Gelecek Araştırmalar
Sonuç olarak, heterojen sonuçlar, antibiyotik maruziyetine maruz kalan mikrobiyomların eski haline dönmesinde belirli bir probiyotiğin etkinliği konusunda kesin bir sonuca varmayı engelliyor. Daha net bir anlayış için, gelecekteki araştırmalar daha standart ve uzun süreli olmalı, 16S rRNA gen dizilimi ve metagenomik dizilim gibi ileri yöntemler kullanmalıdır. Bu çalışmalar, daha geniş ve çeşitli popülasyonları içermeli ve sağlıklı bir mikrobiyomun ne olduğunu açıkça tanımlamalıdır. Son olarak, mikrobiyomdaki değişikliklerin belirli klinik sonuçlarla bağlantısını kurmak klinik karar verme süreci için önemlidir.
Somut Çıkarımlar
• Gelecekteki çalışmalar daha geniş ve çeşitli popülasyonları içermelidir.
• 16S rRNA gen dizilimi ve metagenomik dizilim gibi ileri yöntemler kullanılmalıdır.
• Mikrobiyomdaki değişikliklerin klinik sonuçlarla bağlantısı kurulmalıdır.
• Sağlıklı bir mikrobiyomun ne olduğu açıkça tanımlanmalıdır.
Orijinal Makale: Benef Microbes. 2024 Jul 5:1-17. doi: 10.1163/18762891-bja00023. Online ahead of print.