Genellikle insanlar ne kadar yağ birikimine sahip olduğuna odaklanıyor, ancak dikkat edilecek başka bir konu da vücut yağ dağılımıdır.
Çok fazla vücut yağı insan sağlığı için kesinlikle kötüdür denilemez. Vücutta fazla yağın sorunlu olabileceği ya da olmayacağı belirli yerler vardır.
Peki bu farkı nasıl anlayabiliriz ?
Vücut yağının nerede biriktiği tamamen kişinin kontrolünde olan bir şey değildir. İnsanların çoğu bel ve göbek bölgesinde ya da kalçalarında veya baldırlarında yağ biriktirir. Ancak genler, cinsiyet, yaş ve hormonlar ne kadar yağ olduğunu ve nereye gittiğini etkileyebilir. 2017 yılında yapılan bir araştırmada vücut yağ dağılımının yaklaşık yüzde 50’si genetik faktörler tarafından belirlenebilir sonucuna varılmıştır.
Ailenizdeki insanların çoğunun yuvarlak karınları veya daha dolgun kalçaları varsa, sizinde böyle bir vücuda sahip olmanız kaçınılmaz. Cinsiyetin vücut yağ dağılımdaki rolü ise şu şekildedir: Erkekler için sağlıklı vücut yağ seviyeleri, yüzde 6 ila 24 arasında değişmektedir, ancak kadınlarda yüzde 14 ila 31 arasındadır. Konu ile ilgili Albert Einstein Tıp Fakültesi’nde çalışan Profesör Dr. Keith Ayoob, şunları söylemektedir:
”Kadınlar daha çok kalça ve basen bölgesinde yağ birikimi yaparken, erkekler karın bölgesinde yağ birikimi yapmaya eğilimlidir.”
İnsan yaşının da yağ birikimine çok fazla etkisi vardır. Genel olarak yaşlı yetişkinler daha yüksek vücut yağı seviyelerine sahiptir. Bu da yaş ile yavaşlayan metabolizma ve kademeli kas dokusu kaybı gibi faktörler nedeniyle gerçekleşmektedir. Bir diğer etkileyen faktör olan hormanların ağırlık ile ilişkisi genellikle 40’lı yaşlarda başlamaktadır. Bu testosteron (erkeklerde) ve östrojen (kadınlarda) gibi hormonların doğal düşüşünden kaynaklanır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da vücudunuzda hangi yağ türünü daha fazla depoladığınızdır. Araştırmalar üç farklı türde vücut yağı olduğunu göstermektedir.
Subkütanöz yağ, cildinizin hemen altında, kasınızın üstünde konumlanmıştır.
Viseral yağ, karın boşluğunun derinlerinde bulunur. Karaciğer, bağırsak ve kalp gibi hayati organları çevreler. Deri altı yağından farklı olarak, ona dokunamaz veya hissedemezsiniz. Ancak ciddi sağlık riskleri oluşturabilir.
Kahverengi yağ, vücudun sıcak kalması için ekstra kalori yakmasına yardımcı olan özel bir yağ türüdür. Bebeklerin çok fazla kahverengi yağları vardır, ancak yetişkinlerde çoğunlukla omuz ve göğüs bölgelerinde küçük miktarlarda bulunurlar.
Bu yağ türlerinden Subkütanöz (deri altı) yağda temelde enerji depolanır. Küçük miktarlarda ise, düşündüğünüzden daha yararlı olabilir. Leptin gibi hormonları dışarı pompalar, bu da beyninize tam olarak doyduğunuzu iletir ve yemeye devam etmenizi engeller. Aynı zamanda, sağlıklı kan şekeri seviyelerinin korunmasında rol oynayan bir anti-inflamatuar hormon olan adiponektini de yapar.
Ancak vücutta çok fazla visseral yağ (iç organ çevresi) birikimi tehlikeli olabilir. Viseral yağ hayati organlarda depolandığından, karaciğerinize girebilir. Karaciğerden kan dolaşımına gider ve atardamarları tıkayarak kolesterole dönüşür. Visseral yağın ayrıca inflamatuar kimyasalların salınımını sağladığı ve insülin direncine katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Bu süreçlerin her ikisi de vücutta hasara yol açabilir. Kısaca vücutta visseral yağ oranın fazla olması kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, inme, meme ve kolon kanseri dahil olmak üzere belirli kanser risklerini arttırabilir.
Vísseral yağ birikimini çok fazla abur cubur yemek çok büyük oranda etkiliyor. Konuyla ilgili kilo kaybı uzmanı ve araştırma görevlisi Luiza Petre , “Bu gıdalar kan dolaşımına hızlı bir şekilde emilebiliyor ve yağ mevduat hormonu gibi davranan bir insülin salgılamasını tetikliyor” noktasına dikkat çekiyor.
Bir diğer faktör ise Stres. Kronik stres vücudun aşırı visseral yağları depolamasını sağlıyor. Ve stres hormonu olan Kortizolun alıcıları en çok bu yağlarda bulunuyor.
HealthLine, Everything Body Fat Distribution Tells You About You, 2018