Serbest Radikal Nedir?
Hücrelerdeki mitokondri, gıdalarımızdaki moleküllerden enerji salmaktan sorumludur, fakat aynı zamanda reaktif oksijen ve reaktif nitrojen türleri gibi serbest radikalleri açığa çıkarırlar.
Serbest radikaller DNAmıza hasar verebilirler. Neyse ki, antioksidanlar serbest radikalleri temizler ve daha fazla hasara neden olmalarını engellerler.
Uzun süreli, serbest radikal hasarının (veya oksidatif hasarın) etkileri, mitokondriyal yaşlanma teorisine yol açar. Yaşlanmanın serbest radikal teorisi gibi, yaşlanmanın mitokondriyal teorisi, serbest radikal stresin “yaşlanmaya” neden olduğunu söyler. Ancak, yaşlanmanın mitokondriyal teorisi, serbest radikallerin sıklıkla mitokondriyal DNA’ya zarar verdiğini ve zamanla hasarın birikir olduğunu iddia eder. Genetik koddaki bu düzenli “aşınma ve yıpranma” mitokondri işlevini engeller. Mitokondri normal çalışmadığı zaman, hücre ihtiyaç duyduğu enerjiyi alamaz ve sonuç olarak hücrenin bir bütün olarak çalışması etkilenir. Milyonlarca hücrede bu gerçekleştiğinde, organizmanın kendisi yaşlanır ve biyolojik işlev azalmaya başlar.
Serbest radikaller, eşleştirilmemiş elektron içeren atomlar, iyonlar veya moleküllerdir. Eşlenmemiş elektron onları dengesiz ve son derece reaktif yapar. Oksidasyon adı verilen bir süreçte, serbest radikaller, diğer moleküllerden (yağlar, proteinler, hücre zarları ve hatta DNA) elektronları etkileyerek etkilenen molekülün temel yapısını değiştirirler. Dengesiz bir molekül, büyük bir endişe gibi görünmeyebilir, ancak oksidasyon, bir hücrenin DNA’sına, yapısına ve işlev yeteneğine zarar vererek bir zincir reaksiyonu başlatır. Zamanla, oksidatif hasar, yaşlanmaya ve çeşitli dejeneratif hastalıklara neden olur. [1]
Serbest Radikaller nereden geliyor?
Pek çok serbest radikal türü vardır.
Oksijen yaşam için vazgeçilmez bir elementtir ve vücudunuzdaki her hücre, hücresel metabolizmayı gerektirir. Hücresel metabolizma sırasında, hücreler, ATP olarak adlandırılan, vücudun kullanabileceği bir enerji biçimine dönüştürmek için oksijeni kullanır. Serbest radikaller, hücresel metabolizmanın doğal bir yan ürünüdür. [2]
Hücresel metabolizma, serbest radikallerin tek kaynağı değildir. Serbest radikaller inflamasyon, stres, hastalık ve yaşlanma ile oluşur ve üretilir. [3] Kirlilik, zehirli metaller, alkol, sigara dumanı, radyasyon, endüstriyel kimyasallar ve ilaçlar gibi tehlikeli çevresel kaynaklar bizi serbest radikallere maruz bırakmaktadır. [1]
Tamamen serbest radikallerden kaçınmak ne mümkün ne de arzu edilir. Düşük konsantrasyonlarda, serbest radikaller insan vücuduna faydalıdır. Bağışıklık sisteminiz onları patojenlere karşı savunmaya yardımcı olmak için kullanır. [4]
Bununla birlikte, her şeyde olduğu gibi, uygun denge çok önemlidir ve serbest radikaller çılgınca dengeden çıktığında sorunlar başlar. Serbest radikaller vücudunuzu alt ettiğinde, oksidatif strese yol açar.
Oksidatif Stres Nedir?
Oksidatif stres, serbest radikallerle vücudunuzun antioksidanları arasındaki dengesizlikten kaynaklanan oksidatif hasardır. Serbest radikal yaşlanma teorisine (FRTA) göre, hücreler ve DNA’ya birikmiş serbest radikal hasarı nedeniyle organizmalar yaşlanır. Teori, hücre bileşenlerine ve bağ dokusuna verilen kümülatif hasarın kırışıklıklara, fiziksel kabiliyetin azalmasına, hastalığa daha fazla yatkınlığa ve ölüme neden olduğunu belirtmektedir. [5] Yaşlanmanın serbest radikal teorisi tartışmalı olsa da, oksidatif stres artrit, kalp hastalığı, hipertansiyon, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı, musküler distrofi ve daha fazlası gibi dejeneratif koşullara katkıda bulunur. [1]
Serbest Radikallere Karşı Antioksidanların Gücü
Serbest radikaller vücudunuzdan elektronlar çalmayı (ya da uzaklaşmayı) hedeflerler ve seçici değiller. Stabil olabilmek için çift elektronlara ihtiyaç duyarlar ve bunu başarmak için çılgınca moleküller ararlar. Serbest radikaller, ister kırılgan DNA molekülleri, proteinler ve yağlar da dahil olmak üzere, ister mevcut olsun olmasın, bir elektron alacak ya da bırakacaktır. Antioksidanlar, stabil hale getirmek için bir elektronu kabul ederek veya bağışlayarak moleküllerdeki serbest radikal hasarını durdururlar. Antioksidanlar, bir elektron bağışladıklarında sabit kaldıkları için benzersizdir. Antioksidan kaynakları genellikle serbest radikal süpürücü yetenekleri açısından tartışılmaktadır. Antioksidanların “serbest radikal süpürücü aktivitesi” bire bir diğerine değişir.
GlobalHealingCenter, What Are Free Radicals?, 2017
Referanslar
- Lobo, V. et al. “Free Radicals, Antioxidants and Functional Foods: Impact on Human Health.” Pharmacognosy Reviews 4.8 (2010): 118–126. PMC. Web. 14 Dec. 2016.
- Cadenas, E, and KJ Davies. “Mitochondrial Free Radical Generation, Oxidative Stress, and Aging.” Free Radical Biology & Medicine., vol. 29, 18 Oct. 2000, pp. 222–30. Accessed 14 Dec. 2016.
- Pham-Huy, Lien Ai, Hua He, and Chuong Pham-Huy. “Free Radicals, Antioxidants in Disease and Health.” International Journal of Biomedical Science : IJBS 4.2 (2008): 89–96. Web. 14 Dec. 2016.
- Rahman, Khalid. “Studies on Free Radicals, Antioxidants, and Co-Factors.”Clinical Interventions in Aging 2.2 (2007): 219–236. Web. 14 Dec. 2016.
- Gemma C, Vila J, Bachstetter A, et al. “Oxidative Stress and the Aging Brain: From Theory to Prevention.” In: Riddle DR, editor. Brain Aging: Models, Methods, and Mechanisms. Boca Raton (FL): CRC Press/Taylor & Francis; 2007. Chapter 15.