Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis (Mtb) bakterisinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalık olarak küresel sağlık sorunları arasında üst sıralarda yer alıyor. Araştırmacılar, bu hastalığın tedavisinde yeni yaklaşımlar geliştirmek için yoğun bir çaba harcıyor. Enfekte hücrelerde Mtb’nin yok edilmesinde kritik rol oynayan antimikrobiyal peptid LL-37’nin salgılanması, bağışıklık sisteminin doğal yanıtı içinde önemli bir yer tutuyor. Son çalışmalar, endoplazmik retikulum (ER) stresi altında CEBPα aktivasyonunun, ana indükleyici olan D vitamini bağımsız olarak LL-37’yi indüklediğini ortaya koyuyor. Yeni araştırmalar, CEBPα’nın tüberküloz tedavisinde potansiyel bir hedef olarak kullanılabileceğini gösteriyor.
CEBPα Aktivasyonu ve LL-37 İlişkisi
Araştırmalar, Mtb enfeksiyonunun akciğer epitel hücrelerinde ve makrofajlarda ER stresine neden olduğunu ve bu stresin CEBPα aktivasyonunu tetiklediğini gösteriyor. CEBPα’nın aktif hale gelmesi, LL-37 ifadesini teşvik ederek bakterilerin etkili bir şekilde temizlenmesini sağlıyor. In vitro enfeksiyon modeli üzerinde yapılan deneyler, CEBPα’nın Mtb’nin doğru bir şekilde temizlenmesi için gerekli olduğunu ortaya koyuyor.
İlaçların Rolü ve Potansiyel Tedavi Yolları
Araştırmacılar, CEBPα aktivasyonunu ve LL-37 üretimini teşvik etme potansiyeline sahip ilaçlar (mikofenolik asit, indapamid ve glibenklamid) belirlediler. Bu ilaçların etkileri, gen ve protein ifade analizleriyle doğrulandı. Bu bulgular, tüberkülozun standart tedavisine ek olarak CEBPα’yı hedefleyen tedavi yaklaşımlarının, tedavi süresini kısaltarak ilaç direncinin azalmasına katkı sağlayabileceğini gösteriyor.
Kullanıcılar İçin Öneriler
– CEBPα’nın aktivasyonu, tüberküloz tedavisinde yeni bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.
– Mikofenolik asit, indapamid ve glibenklamid gibi ilaçlar, CEBPα’yı hedef alarak etkili bir tedavi stratejisi sunabilir.
– LL-37’nin üretimini artıran yöntemler, bağışıklık sisteminin tüberkülozla savaşma kapasitesini güçlendirebilir.
Sonuç
Tüberküloz tedavisinde CEBPα’nın hedeflenmesi, tedavi sürecini hızlandırarak ve ilaç direncini azaltarak hastalığın kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Bu yeni yaklaşımlar, tüberkülozun küresel bir sağlık tehdidi olmaktan çıkarılmasında önemli bir adım olarak görülüyor.
Orijinal Makale: [Microb Pathog. 2025 Apr 17:107586. doi: 10.1016/j.micpath.2025.107586.](https://doi.org/10.1016/j.micpath.2025.107586)
